ORTA ASYA COGULCU YONETIM GUNDEMLERI


Dogru gormek ve dogru yapabilmek icin daha once yapilanlari dogru bilmek sarttir.1

1980 yillarinda, Sovyetler Birliginin cozulmesinin dunyaya "dengesizlik" getirecegi inanci ve korkusu dile getirildi. Bu "cokmeyi" belirli bir yerde onlemek ve dunya'yi bu "korkulan sonuctan" kurtarmak icin, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi (SSCB) nin "yeniden kurulmasi" dusuncesi ortaya atildi. Turlu yorumcularca, Orta Asya toplumlarina, Ruslarla "yeni bir federasyon" a girmeleri onerisi ve baskisi yapildi.2 Bu onerilerin bir bolumune gore Orta Asya toplumlarina, Rus Cumhuriyeti ile Amerikan Federalist Papers3 yazilarindaki temel ilkeleri andiran bir cerceve icinde bir birlige gitmesi salik verildi.4 Bu oneri'yi yapanlarin, ABD'nin kurulusu ile Orta Asya'nin tarihleri ve gecirmis olduklari deneyleri arasinda tam bir karsilastirma yapmadiklari ilk bakista goze carpiyordu. 18ci yuzyil Amerikasinda yeni kurulmus eyalet devletleri: a) somurgesi olduklari Ingiltere'den ayrilmak isteginde idiler; b) yalnizca kendi aralarinda ve ABD icinde birlesmeyi goz onunde tutmaktaydilar. "Federasyon" dan amac: toplu savunma, posta dagitimi, alis veris yasalari, din ve devlet islerinin birbirinden ayirimi gibi ortak islerin ortak yontemler ile yurutulmesi idi. Eyalet devletleri kendi ic islerinde --ortak yapilmasi gerekli isler disinda-- bagimsiz kalacak idiler. Atilim da yalnizca Amerikalilarin idi.

Okundugunda goruldugu gibi, Federalist Papers, Amerikali dusunurler Alexander Hamilton, James Madison ve John Jay tarafindan bir dizi dusunce yazisi olarak kaleme alinmis ve New Yorkta'ki gazetelerde yayinlanmisti.5 Bu dusunurlerin amaci: ABD'nin kurulmasi icin 1787 Amerikan onderlerince gelistirilen, ve yururluge girebilmesi icin Amerikan toplumca onaylanmasi gereken ABD anayasasini6 Amerikan secmenlerine anlatmak idi. Buna karsilik, Orta Asyalilar Rus carligina ve o carligin devami olan SSCB ye Rus isgal ordulari zoru ile alindilar.7

Gunumuz Orta Asyalilari, gecmisteki bu deneylerine dayanarak, SSCB'nin devami olabilecek bir "birligin" surdurulmesinin ne gibi cikarlar getirecegini dusunmus olabilirler. Ornegin, 1905 "Rus Ihtilali" sonrasi, Rus car'i Nicholas II (carligi: 1894-1917) St. Petersburg'da "Duma" (meclis) kurulmasi emrini vermisti. Bu meclis'e katilacak toplum sozculerinin atanmasi icin "Secimler" yapildi ise, gene car'in buyrugu ile Duma kisa sure sonra kapatildi. Bu "secimler" ve kapatilmalar 1917 ye kadar dort defa tekrarlandi. Orta Asyalilari temsil edecek toplum sozculerinin sayilari degisik "secim kurallari" yolu ile surekli olarak dusuruldu.8

Ustelik, SSCB'nin bu "yeniden kurulmasi" onerisi, ABD anayasasina temel olan, yurttaslarin "dil, soz, toplanma, inanc ve yolculuk ozgurlukleri;" "kendini yonetim;" ve "pazar ekonomisi" ilkelerine dayanarak ele alinmiyordu. SSCB "anayasasi"9 ile, SSCB yonetim duzeni arasinda buyuk dusuncesel ayricaliklar bulundugu bircok gozlemcilerin yazilarina konu olmus bulunuyor.10 SSCB yonetim uygulamasinin somurgeciligi surdurmeyi iceren bir tutum oldugu da belgeleri ile ileri surulmustur.11

1991 yili sonunda kuruldugu soylenen Birlesik Devletler Toplulugu (BDT),12 1980 lerde ileri atilmis olan, SSCB yi "yeniden kurma" ozlemlerinin bir belirtisi, ve yururluge koyma cabasi olarak ta gorulmekte idi. Kaldi ki, bu BDT dusuncesi de yeni degildir. 1960 yilinda SSCB'nin yerine, Sodruzhestvo natsii (Birlesik milletler --Commonwealth of nations) olusturulmasi ongorulmus idi. Moskova yoneticilerince bu yonteme neden olarak, Lenin'in SSCB'nin yapisi ile ilgili 1920 lerde ileri surdugu ilk dusuncesine donmek yolu gosterilmis idi. Moskova'nin 1960 daki bu tutumu, aslinda dunyaya ve ozellikle Cin'e karsi bir gosteristen baska birsey degildi.13

Yakin gunlerde ise, 1991 sonunda kuruldugu soylenen BDT nin yerine, "Birlesmis Bagimsiz Devletler" (BBD)14 kurulacagi aciklamalari yapilmaya basladi. BBD, SSCB suresinde oldugu gibi, merkezi yasama ve yurutme kurulu ve tek merkezi banka yardimi ile yonetilmek isteniyor. Bu yeni "yeniden-kurmayi" destekleyenlerin basinda Mikhail Gorbacev, ve Arkady Volsky bulunuyor. Gozlemlere gore, SSCB'nin bu yoldan surdurulmesi isteniyor.15

Bu gelismeye ek olarak, Rus cumhuriyetinin, "diger cumhuriyetlerde oturan Rus azinliklarini korumak icin" cevik guc askeri birlikleri hazirladigi bildiriliyor. Igor Yeltsin'in danismanlarindan olan Sergey Stankevich; Rus cumhuriyeti Yuksek Sovyetinin Uluslararasi Iliskiler Komitesi Baskani Yevgeniy Ambartsumov; ve Rus cumhuriyeti Savunma Bakani General Pavel Grachev tarafindan yuksek duzeyde desteklenen bu yeni girisim'e "aydin emperializm" adi da verilmekte.16 Dunya basin'inda verilen bilgilere gore, 1992 Agustos ayi icinde Gurcistan bu tutumun bir ornegi de sergilendi. Rus parasutculeri "Rus gezginlerini" ve "Gurcistandaki Rus askeri kuruluslarini korumak" icin Gurcistan'a indirildiler. Yukarida da deginildigi gibi, butun bu gelismeler, 1917 yilinda Bolseviklerin yaptiklari ihtilal sonucu Rus carligina son vererek "yeni bir duzen" kurmalarini andiriyor. Bolseviklerin gene 1917 oncesi Rus imparatorlugunun tuttugu yolda yurumeyi surdurmeleri cok tarihcinin gozunden kacmamis idi.17 1990larda bu gorus ve uygulamalarin, 1917 de yer alan olaylardan ayricaligi, kullanilan aciklamalarin ve yontemlerin degisikliginde oldugu da ileri surulebilir.

1917 de yer alan gelismeler karsisinda, Turkistanlilar18 kendi ic islerini yonetebilmek icin boyle bir federasyon'a gidilmesini istemislerdi.19 Ancak, carlik Rusyasi yoneticileri bu istegi kabul etmedikleri gibi, aradan gecen yillar Ruslarla bu tur federasyon'un da yurumeyecegini ortaya cikardi. Denilebilir ki, 1920 yilinda Moskova'ya bagli olarak "olusturulan" Turkistan Bagimsiz Sosyalist Cumhuriyeti Moskova'nin bir bakima Turkistan'i yatistirmak ve Turkistan'ini bagimsizlik isteginin onunu almak istegi sonucu kurulmus idi. Turkistan BSC'in 1924 yilinda bir kalemde ortadan kaldirilmasi ve Turkistan'in "cumhuriyetlere" bolunmesi de bu gorusleri destekler.20

Turkistan cumhuriyeti yerine Moskova yoneticilerinin "buyrugu" ile kurulmus olan bu "cumhuriyet" lerin sinirlarina ve konumlarina bakilinca, onemli bir nokta gorunur: "cumhuriyet" lerin sinirlari, Turkistandaki irmaklari ve sulari bir yilan gibi kivrim-kivrim kesmektedir. Turkistan'in yuzeysel engebeleri ve burusukluklari ise boyle ayirimlari yapmayi ongormuyor. Bunun tek nedeni olabilir: Orta Asyalilarin kendi aralarinda girisebilecekleri su kavgalari ile birbirleri ile gecinmelerini guclestirmek, dolayisi ile Moskova'ya karsi ortak karsi gelmelerinin onune gecmek. Bu da, ancak somurgeci bir dusuncenin tutumu olabilir. Orta Asya yer alti ve ustu kaynaklarindan yararlanmadan, Moskova'nin ayakta durmasi cok guctur. "Devletler birbirini sevmezler ve birbirine dogru soylemezler. Menfaatleri icap ettikce sever gorunurler ve politika yaparlar. Sirasi gelince, menfaatleri neyi icap ettiriyorsa onu soylerler ve onu yaparlar.... Mesele buyuk devletlerin siyasi menfaat ve hedeflerinin istikametlerini iyi kavramak ve onlarin daima ve ani olarak degismek istidadinda olan siyasetlerine samimi bir cehre ile seyirci olmaktir."21

Orta Asyanin bugun gundeminde olan cogulcu toplum duzenine gecme calismalari da yeni degildir. 1916 yilinda baslayan Turkistan Kurtulus Hareketinden22 hemen sonra, 1917-1922 yillari arasinda cogulcu yonetim'e katilim birimleri kurulmus, amac ve yonetmelikleri basilip dagitilmis idi. Buyuk bir bolumunun gundemleri toplu olarak yeniden yayinlandi.23 Bu programlarin biri de, saklandigi yerde yakin yillarda bulunmus ve yeniden gun isigina cikarilmis bulunuyor.24 1980 in ikinci yarisinda Orta Asya'da kurulan Halk Cepheleri de, amac ve almak istedikleri sonuclara ne gibi yontemlerle varacaklarini belirleyen belgeler yayinlamaya basladilar. Eldeki verilere gore, 1917- 1922 yillarinda yazilan siyasi parti gundemlerinin 1980lerdeki dusunceleri etkiledigi ileri surulebilir. "Birlesik ve Cogulcu Yonetim" kavrami, Orta Asyalilarca yuzyillardan beri uygulanir. Denilebilir ki, bu tur "federasyon" ve "federalizm" yonetimi Orta Asyalilarin var olusundan bu yana yerlesmis gelenekleri arasindadir. Yazili tarihin baslangicindan bu yana, Orta Asyalilar cok sayida Cogulcu Ortak Topluluklar kurmuslardir. Togan, bu topluluklarin kokenini uc'e ayirmaktadir:

"Turkistan Turkleri etnoloji ve tarih bakimindan uc gurup teskil ederler: 1) Kipcak Gurubu: bunlar Kazak, Uruglu Ozbek, Mangit-Nogay, Baskurt ve Kazan Turklerinden ibarettir. 2) Turk-Cigil Gurubu: Buna sehir ve kasabalarda yasayan Kentturkleri, Tarancilar, Kasgarlilar ve Kirgizlar dahildir. 3) Turkmen-Oguz Gurubu. Bunlardan birinci ve ikinci gruplari, onasya Turkleri ile birlikte Guney Bati Turkleri zumresine dahil olan Turkmen-Oguzlara, Yakutlarin, Sayan ve Altay Turklerinin teskil ettigi Kuzey Dogu Turklerine mukabil Ortaturkler ismi altinda birlestirilmektedir.25

Sozu edilen bu Turk toplumlari, cogulculugu temel alan basamaklarla kurulmuslardir: "Uruk" un taksimati "Oymak;" Oymagin taksimati "aris;" aris'in taksimati "soy;" soy'un taksimati "tire;" tire'nin taksimati "ara."26 Turkistanda kendilerine ad veren en buyuk toplulugun adinin uruk oldugu uzun suredir biliniyor. Uruklar, gerekli gorduklerinde biraraya gelip toplaniyorlar ve kendilerini yonetim duzeni kuruyorlar. Bu toplanmaya da "Tug Baglamak" deniliyor. "Tug Baglamak" icin bir onder secilmesinin de gerekli oldugu acikca goruluyor. Ornegin, Mogol istilasindan sonra uruklari bir araya getirip "Tug Baglayan" Timur (O. 1405) idi. Sibani Han ise, Ozbek uruglariyla 15ci yuzyilin sonlarinda Tug Baglamis idi.

"Kazaklar ise, 1599 yilinda Kalmaklarin sikistirmasi ile Cu bolgesinden Taskent cevresindeki kalelere sigindilar. 1723 yilinda gene Kalmak bozgunlugu oluncaya kadar oralarda temelli yerlesip sahra boylarini tarim'a alistirmaya calistilar. Bu yonden, 'Tug Baglayip,' resmi devlet bayragi ilan edip bir tur yonetim ortaya cikarip, 'Yuz' ve 'Bin' lerle asker teskil edip 'devlet tuzumek' istediler." Ozbekler ise her yerde "doksan iki boy Ozbek" (Toksan iki bavli Ozbek) diye aniliyorlar.27

Ek olarak, Kazaklarin Uluyuz'u, Orta Yuz'u vb. icinde Kipcaklardan ve Ozbeklerden boylar ve uruklar bulunuyor, ve bu boy ve uruklarin buyuk bir bolumu de daha once Mangit ve Nogay topluluklari icinden geliyorlardi. Boylelikle, Mangit ve Nogay topluluklari dagildiklarinda, bu topluluklari olusturan boylar da diger uruklara katilmislardi. Sonucunda da Ozbek ve Kazak topluluklari ortaya cikmisti. Anladigimiza gore, boylarin bu kendiliklerinden acilip kapanmalari, bu tur kuruluslara --ic ve dis nedenlerle-- gerek gormeleri dolayisi ile yer almisti.

Bu Turk boylari, kendi tore ve geleneklerini yasattiklari gibi, ic duzenlerini ve orun kertelerini de yillik "toy" lar ile korumakta idiler. Bu konuda bir acik ornegi Dede Korkut kitabinda gorebiliriz.28

Bahattin Ogel'in yazdigina gore de, her boy her yil bir toy icin toplanirdi. Bu toplanma gunleri icinde, her urugu olusturan oymaklarin baslari, cadirlarini kendi ic tuzukleri geregince, orun kertesi sirasi ile dikerlerdi. Urugun basindaki Han'in verdigi toy'da ise, kesilen koyunun bu tuzuk geregince belirlenen parcalari, adi gecen oymaklara verilirdi.29 Bu toy sirasinda, bu duzen icinde, urugun gelecegini ilgilendiren isler de konusulur, oymaklarin gorusleri alinirdi. Yeni Han secilmesi sirasinda da "Kenges" (toplanti) yapilirdi. Bu duzen ve Kengesler, 20ci yuzyilin baslarinda bile gecerligini korumakta idi. 1905 Rus ihtilali sonrasinda da, cogulcu yonetim birimlerinin (siyasi partilerin) kurulmaya baslamasi sirasinda da gene kendini gosterdi. Bu noktada, butun bu cogulcu yonetim birimlerinin neden kurulmaya basladiklarini ozet olarak incelemek gerekir.

Once, M. S. 730cu yillarda Turkistanin dogusunda, Altay daglari yoresinde dikilmis Kul Tekin yazitlarinda yer alan asagdaki bolum dusunulmelidir:

Anca qazganmis itmis elimiz torumuz arti. Turuk Oguz baglari, bodun, asidin! Uza tanri basmasar, asra yir talinmasar, Turuk bodun, elinin torunun kam artadi [udaci arti], Turuk bodun, artin.

[We had such a well-acquired and well-organized state and institutions. You, Turkish and Oghuz lords and peoples, hear this! If the sky above did not collapse, and if the earth below did not give way, O Turkish people, who would be able to destroy your state and institutions?]30

[Boyle kazanilmis, tanzim edilmis ulkemiz, turemiz [var] idi. Ey Turk, Oguz Beyleri; budunu, isitin: Yukarda Tanri basmasa, asagida yer delinmese Turk milleti, tureni kim bozar?]31

Bu belge, Turk tarihi ve Turklerin toplumsal yasantilarinin, Kul Tekin oncesi basladigini belirtmektedir. Cok genis ve koklu bir tarihleri olan Turkler pek cok yerde Tug Baglamislardir.32 Gokturkler, Uygurlar, Gazneliler, Karahanlilar, Selcuklular bunlar arasinda ilk dusunulenlerdendir.33 Kul Tekin, gecmiste yapilan yanlislar dolayisi ile Turklerin baslarina gelenleri anlatir. Ne gibi yollarla yeniden dirildiklerini ve ozgurluklerini yeniden kazandiklarini ele alir. Yapilan yanlislarin gene yer almamalarini saglamak icin ogut verir.34

Ruslarin Orta Asya'ya askeri guc ile yayilma calismalari, 1552 de Kazan'i ele gecirmeleri ile yururluge girer.35 19cu yuzyilda Orta Asya'nin tamamini isgal ettikten sonra, bu yoldan Rus carligina eklenen nufus'un cogunluguna, kokenlerine ve kendilerine sormadan "inarodtsi" (yabanci) ve "musluman" adi verildi.36 Bu "musluman" adi, Rus carligi burokratlarinca "kanunlastirildi." Tiurkskii (Turkic) ve Turetskii (Turkish) gibi ayricaliklar da Rusca icinde icadedilerek, yururluge konuldu. Bu deyimlerin Turkce karsiligi verilememektedir. Cunku Turkcede boyle bir ayirim yapilamamaktadir, yapilmamistir.37 Iddiaya gore, birinci deyim Osmanli imparatorlugu disinda yasayan Turklere, ikincisi ise, Osmanli Turklerini ve uzantisi dolayisi ile, Turkiye Cumhuriyetinde oturan Turkleri adlandiriyordu. Ruslarin bu icatlari ve tutumlari, onlarin da Oguz Han destanini38 okuduklarini, ve Oguz Han'in ogullarina verdigi uyumla birlikte yasama ogutlerin tam tersini Turklere asilamaya calistiklari dusuncesini ortaya koymaktadir.39 Bunun gibi, Rus yoneticileri diger Turk destanlarini boylar arasinda "dagittilar," "ulestirdiler." Turk Uruklarinin birbirleri ile isbirligi yapmalarini bu yonden onlemeye calistilar. Aslinda, Turk destanlari, butun Turklerin toplu tarihsel bellegidir, gecmisi ile dogrudan ilgilidir.40

1905 Rus-Japon savasi sonucunda Rus carligi yenik dusunce, bu carlik sinirlari icine askeri guc ile alinmis olan toplumlar gene bagimsizliklarin kazanabilmek icin calismalara basladilar.41 Ancak, Yusuf Akcura gibi Turk dusunurlerin yazilarina ragmen,42 bu bagimsizligi elde edebilmek icin orgutlenme calismalari 1917 Rus ihtilaline kadar guc kazanmadi. 1917 yilinda Rus carligi dusurulup- cokup Bolsevikler basa gecince, Turk toplumlari da gene kendilerini yonetim icin yollar aramaya basladilar. Birinci Butun Rusya Muslumanlari Kongresi Moskova'da 1-11 Mayis 1917; Ikinci Butun Rusya Muslumanlari Kongresi Kazan'da 21- 31 Eylul 1917 de toplandi. Ardindan sira ile butun Turk toplumlari cogulcu yonetime gecmek icin cogulcu yonetim birimleri kurmaya basladilar. 1917 yili icinde: Kazaklar, Alas Orda; Genc Buharalilar, Yeni Buhara; Kirimlilar da Milli Firka'yi kurdular. Gundemlerini yayinladilar.43

Ilk olarak, 1917 yilinda Turkistan'da yayinlanan Turk Ademi Merkeziyet (Federalist) Firkasinin Meramnamesi'ni okuyalim44 (yuvarlak ayiricilar icindeki sozcukler, 1990 yilinda yayinlandigi gibidir)[koseli ayiricilar icindeki aciklamalar, bu satirlarin yazarinindir]: Ihtari Mahsus--

Turkistanda muhtariyet ve federasiya idaresini vucuda cikarmak icin birdan bir cora Turkistanda kuvvetli bir Ademi Merkeziyet (federalist) Firkasi yasamak eduvunda suphe yoktur. Mana sul Ademi Merkeziyet Firkasi her yerde teskil kilinip, aza kabul eta basladi. Turkistan icin milli ve mahalli muhtariyet istegan her bir muslumanin sul Firkaya aza bolub girmegi ve kuldan kelginca sulun takviye ve temiyasiga hizmet kilmagi lazimdir.

I. Devlet ve muhtariyet teskilati Firkanin maksadi:

II. Milli Meseleler

III. Dini meseleler

IV. Muhtariyetli kitalarda ehliyet (fukaralik) hukuku

V. Iktisad ve maliye meseleleri

VI. Yer meselesi

VII. Isciler meselesi

VIII. Adliye meseleleri

IX. Maarif isleri

Maarif isleri ademi merkeziyeti enam usulunde mavafik kanun uzere tesis ve teskil kilinir.

Meramnamede beyan kilingan maksadlarga yetismek icin firka evvela cenabi hakka ve sonyan (ikinciden) tamami mihnetkes ve milletperver vatandaslara suyalub ve takya kilinir.

Son.

Turk Ademi Merkeziyet Firkasinin Nizamnamesi

Son.

Turk Ademi Merkeziyet (federalist) Firkasinin meramname ve nizamnamesi. Bu kanunun birlesip yazici zatlar:

5 zulkade 1335 hicri
11 sunbule (11 Eylul) 1917 miladi

Japon bilim adami Hisao Komatsu,46 Z. V. Togan'in47 yazilarina dayanarak, Turkistan Turk Ademi Merkeziyet (federalist) firkasinin gundeminin Azerbaycan Musavat partisinin gundeminden alindigini gostermistir.48 Azerbaycan Musavat partisinin ilk kurulusunun Baku'da 1911 yilinda oldugu belirtiliyor.49 Musavat'in 1917 yilinda Azerbaycanin Gence sehrindeki Turk Ademi Merkeziyet Partisi ile birlesmesi sonucu, ortaya Turk Ademi Merkeziyet-Musavat partisi cikmisti.50 "Bu partinin adi bile, Osmanli Ademi Merkeziyet Firkasini andiriyordu. Azerbaycandaki Difai Firkasinin, Osmanli Ademi Merkeziyet Firkasi ile 1906 yilini kadar geri giden iliskileri vardi."51

Boylece, Azerbaycandaki bu yeni Turk Ademi Merkeziyet Firkasi-Musavat firkasinin gundeminin, Turkistana davet edilen Azerbaycanli Mehmet Amin Efendizade tarafindan Taskent'e getirildigi, ve, Turkistan Turk Ademi Merkeziyet (federalist) Firkasi gundemine temel olarak alindigi anlasilmaktadir. Azerbaycan ve Taskent Turk Ademi Merkeziyet (federalist) firka gundemleri karsilastirildiginda, Turkistan Turk Ademi Merkeziyet (federalist) firkasinin, Azerbaycan Turk Ademi Merkeziyet-Musavat partisinin programini52 "meramname" basligi ile kendine temel aldigi goruluyor.

SSCB nin kendini "Yeniden Kurma" konusmalari basladiktan sonra, goze ilk olarak "Halk Cepheleri" carpmaya basladi. Her bir "SSCB Cumhuriyetinde" kurulan bu Halk Cepheleri, icinden ciktiklari toplumlarin cogulcu yonetim isteklerini toplu olarak anlatmak ve uygulamak istegi ile kurulmuslardi. Bu Halk Cepheleri icinde, dogal olarak, her turlu dusunce akimi bulunuyordu. Azerbaycan Turkleri53 de bir Halk Cephesi kurduktan sonra, "kanunlara karsi" olmasina bakmadan, cogulcu yonetime toplu katilim birimleri kurmaya basladilar.

"SSCB yi Yeniden Kurma" akimi baslangici sonrasi Azerbaycanda ilk kurulan cogulcu yonetime toplumsal katilim birimi Azerbaycan Dircelis Partisi oldu.54 O gunlerde parti kurmak Moskova tarafindan yasaklanmis oldugundan, kurucular kendilerini saklamak zorunda idiler. 1990 yili Kasim ayi ile 1991 yili Subat aylari arasinda Azerbaycan Dircelis Partisi ile, Azerbaycan Halk Partisi birlesti. Ortaya, Azerbaycan Halk Dircelis Partisi cikti.55 Bagimsiz Azerbaycan Cumhuriyeti 1992 yili Cumhurbaskanligi secimlerine katilmak icin yeni partiler de kuruldu.56

Orta Asya'da oymaklar ve uruglar arasinda surekli dusunce alis-verisi ve isbirligi olmustur. Bu durum, 20ci yuzyilda giderek artmistir. Turkistan Kurtulus Savasi (Turkistanda "Milli Kiyam" olarak ta bilinir) 1916 yilinda baslamis idi.57 Turkistanli aydinlar, Turkistan bagimsizligini kazanabilmek icin her yonde calismalara girismislerdi. Bu ugraslari sonuclar veriyordu. 1921 Ilktesrininde Semerkant'ta ve 1922 yilinin Eylul ayinda Taskent'te Ozbek ve Kazak kongrelerinde muzakere edilip ortaya cikarilan ilk cogulcu gundemlerden birinin maddelerine goz atalim. Bu gundem, 1916 yilinda Turkistan Kurtulus Hareketinin baslamasi ile kurulan "Cemiyet" in58 calismalarinin sonucunda yazilmistir:

Sosyalist Tudesi kurulmasi oldu.60

Sosyalist Tude nizamnamesi:

"Sosyalist Tude" sonra "Erk Firkasi" adini almis ve nizamnamesi 1926 yilinda Togan tarafindan, yukardaki dokuz yonlendiricisi asagidaki gibi genisletilerek yayinlandi.

Erk Firkasi 1926 Nizamnamesi (Sosyalist Tude devami)

Butun toplumsal yonetim dusunceleri bastan bir cati altina toplanabilmis olsa idi, ilk an'da yapilabilirdi. Turkistan toplumunu bir araya getirebilmek icin calismalar suruyordu:

1921 yili Temmuz ayinda Turkistana gelen Buyuk Millet Meclisi azasi Soysalli Ismail Suphi Bey, bazi cedid liderlerin arzilarina uygun olarak 30 Temmuz tarihi ile 'siyasi ve ictimai ilmihal' yazip vermisti. 7 kisimdan ibaret olan bu ilmihalin ilk kismi 'siyaset kaideleri' 10 madde; ikinci kismi 'askerlik kaideleri' 7 madde; ucuncu 'maarif kaideleri' 11 madde; dorduncu 'sihhat ve riyazet kaideleri' 13 madde; besinci 'iktisat kaideleri' 11 madde; altinci 'din ve ahlak kaideleri' 17 madde; yedinci 'umumi kaideler' 3 madde; ceman 72 maddeden ibaretti. Bu ilmihale program ismi verilmisse de hakikatte irsat ruhunda yazilan bir ilmihalden ibaretti.63

1919-1924 yillari arasinda, Asya'nin Batisinda oturan Turkler de, Turkiye Buyuk Millet Meclisi (TBMM) yonetiminde, isgalci yabanci ordulara karsi bir Bagimsizlik Savasi veriyorlardi. Bati Turkleri, bir yandan da kendilerini toplumsal ve ulusal varlik yolunda toplamaya calismakta idiler. 1917 de yikilan carlik Rusyasinin yerine gelen Bolsevikler ile TBMM'nin ister-istemez askeri, siyasi, iktisadi iliskileri olmustu.64 Cunku, ozellikle 17ci yuzyildan bu yana, carlik Rusyasi'nin gozu ozellikle On Asya ve ozellikle Turk topraklarinda idi. 17ci yuzyildan baslayarak, carlik Rusyasi her kusak'ta Osmanlilardan toprak kopariyordu. Carlik Rusya'sinin cokmesinden kisa bir sure sonra, TBMM ve Bolsevikler 1921 yilinda Kars Anlasmasi ile sinirlarini belirlemislerdi.65 TBMM Ve Bolsevikler Buyukelci degis-tokusunda bulundular.66 Rus carliginin Turklerin bagimsizligini ortadan kaldirmak --ve bolusturmek- - istedigini 19 ve 20ci yuzyil carlik kaynaklarina dayanarak belgeleyen bir kitap ta bu surecte Bolseviklerce yayinlanmisti.67 Bolsevikler, bu kitabi ve icindeki belgeleri yayinlayarak, carlik Rusyasinin yolundan gitmeyeceklerini ileri surmek istemislerdi.68 Buna bakmayarak, Ikinci Dunya Savasinin sonunda Stalin, Birlesmis Milletler kurucu uyelerinden olan Turkiye Cumhuriyetinden toprak isteyip tehditlerde bulundu.69 Stalin'in bu toprak istegi, 1921 Kars anlasmasi ile duzenlenmis olan Turkiye Cumhuriyeti ve SSCB sinirlarinin bozulmasini iceriyordu.

Turkistanda bu suredeki degisik toplumcu ve cogulcu yonetime katilim birimlerinin birlesme calismalari sirasinda Cedid Terakkiperver Tudesi olustu.

Cedid Terakkiperverler Tudesi Nizamnamesi:

Goruldugu gibi, sosyalist olsun, dindar da, uluscu da;

butun Turkistanli dusunurlerin oncelikle ele aldiklari konular: egitim, toplum'un ortak geliri, bagimsizlik ve guvenligidir. Bu ortak dusuncelerin biraraya getirilmesi, bu Cogulcu Yonetim Gundemlerine bir "Anayasa" niteligi verdigi de gozden kacmamalidir. Bununla birlikte, bu anayasa duzeninin de yalnizca dis etkenlerle Turkistanli dusunurlerin yazilarina ve calismalarina girdigi soylenemez. Togan, 20ci yuzyilin baslarinda yazilan bu Cogulcu Yonetim Gundemleri uzerinde hic bir dis etken olmadigini vurgular. Ozellikle, ABD ve Ingiltere'nin cogulcu yonetimi uzerine o gunlerde Turkistanda hicbir bilgileri olmadigini belirtir. Neden olarak ta, bu tur yonetimleri iceren kitaplarin o yuzyilin okullarinda okutulmadigini gosterir.

Bu tur dis etkenler olmadan, Turkistanli dusunurler cogulcu yonetim'i duzenlemek uzerine dusunce yuruturlerken ne gibi kaynaklar kullanmislardir? Togan'in aciklamasini bir yana birakacak olsak bile, yukarda da belirtildigi gibi, bu gelenek Orta Asya'nin kokunde yatmaktadir. Yalniz tore ve geleneklerle degil, yazili olarak ta yasatilmistir. 11 ci yuzyilda yazilmis olan Kutadgu Bilig kitabi, bir anayasa duzenindedir. Kutadgu Bilig, icerdigi ilkeler uzerinde neden durulmasi gerektigini de anlatmaktadir. Bu ilkelere ne yol ile varilacagini da aciklar.71 Okundugunda da gorulecegi gibi, Kutadgu Bilig her anlamda ileri toplumculuk gorusunu belirtir.72 Baska bir gorus ile, Kutadgu Bilig bir "Tug Baglamak Tuzugu" dur. Bir toplumun uyum ve hosgorurluluk ile ic ve dis iliskilerini duzenlemesi gerektigini ornekleri ile verir.73 Eger bir toplum icinde yalniz tek bir dusunce ve eylem duzeni kok salacak olursa, o toplum tek yonlu kalacaktir. Boyle bir toplum'un da uzun sure bagimsizlik ve benligini koruyamayacagi Turk tarihinden de acikca gorulebilir.

Gunumuzden altiyuz yil kadar once yazilmis bir kitaba gore, hanedanlarin zaman ile gucsuz dustukleri ve bu durumun da hanedanlarca yonetilen devletlerin cokmesine yol actigi anlatilmistir.74 Hanedanlari ayakta tutmak icin, hanedan'in uyeleri olmayan kisilerden bir yonetici takiminin (burokratlar ve burokrasi) kurulmasi ve gundelik islerin bu takimin eline birakilmasi uygulamasi da yeni degildir. Kutadgu Bilig bu yonde de yol gosterir. Ayrica belirtilmesi gerekir ki, Kutadgu Bilig cok yonlu ve varlikli bir dusunce kaynagidir.75

Hanedan disi kisilerden kurulmus yonetici takimin, bir sure sonra kendi icinde yeni bir hanedan gibi davranmaya baslamasi da sorunlar acmaktadir. Bu da, Tug Baglamis devletin gelecegi icin saglikli olmayabilir. Osmanli devletinden de bu yonde ornek verilebilir. Dolayisi ile, toplumun kendini yonetime katilmasi kacinilmazdir. Bu yoldan, toplum kendi egitim'i, ortak geliri, bagimsizlik ve guvenligini elbirligi ile saglamak icin adimlar atar.

1924 yilinda Turkistan Bagimsiz Cumhuriyetine dis etkenlerce son verilmesi de, 19cu yuzyilin sonlarindan baslayarak 20ci yuzyilda da suren Turkistan bagimsizligi calismalarina ara verdirdi. Ancak, o sure icinde yapilan calismalarin verdigi urunler elde bulunmakta, bundan sonra yapilacak atilimlara isik tutmaktadir. Bu belgeler, "tekerlegin yeniden bulunmasini" bir yerde gereksiz kilmakta, ilerde yapilabilacak yeni bir yapinin temelini olusturmaktadirlar.

Saglikli bir toplum icinde bir'den cok dusunce ve eylem'in yer almasi dogaldir. "cogulcu duzen" bunu gerektirir. Toplumun kendini, kendi icinde dengelenmesini saglar. Onemli olan, toplumun kendi bagimsizligini elde tutmak, surdurmek ve oz mayasini arilastirmak isteginin gucudur. Eger toplum'un bu istekleri baski altinda kalacak olursa, patlama olacaktir. Turklerin gecmiste (ornegin, Kultigin yazitlarinda sozu edildigi gibi) tutsak edilmeleri ve bu tutsakliga bas kaldirarak bagimsizliklarini yeniden elde etmeleri gibi.

Ancak gunumuzde "tutsaklik" kosullari degismektedir. Dis bir ordu'nun gucu tek basina bir toplulugu tutsak etmeye yetmez. Bilgisi olan toplum, buyuk isgalci ordularini yenmeyi de bilir. Varligini kullanmasini ogrenir. Cunku, varligini kullanmasini bilmeyen, bilgisini de ilerletemeyecektir. Bilgisiz kalan toplum da, varligini da kaybederek gene tutsak dusecektir.

Bir toplumun en onemli varligi, toplumun bireyleridir. Bu bireylerin en onemli varligi da, o toplumun uyesi olmak istemeleridir. Bu da --yazili olmasa bile-- karsilikli bir sozlesmedir. Bireyler istedikce, toplum canli kalir. Canli kalan toplum da bireylerin temel gereklerini karsilamakla gorevlidir.76

Sonuc olarak: Boslukta cogulcu yonetim olamaz. Yonetimimin kimin cikarina olacagi dusunulmelidir. Eger toplum kendi yonetimine, kendi kurdugu cogulcu yonetim birimleri ile katilmiyorsa, yonetim cogulcu degildir. Bireyler de bunu gorur gormez, toplumdan soguyabilirler ve ayrilmak isteyebilirler. Toplum canliligini ve yasama gucunu yitirir. Bu arada, toplumun belirli kesimleri de duzeni degistirme calismalarina baslayabilirler. Guc kullanarak, bu degisikligi yapabilirler. Bir devrim yer alabilir. Her devrim, toplumun gelismesini yavaslatabilir, geciktirebilir. Toplumun biliginin ve toplu varliginin azalmasina neden olabilir. Sonucunda da kayip, toplumun ve toplumu olusturan butun bireylerindir. Dolayisi ile, toplumun bireyleri birlikte calismak gerektigini gorurler. Kutadgu Bilig bu yonde de deneylere dayali guclu ogutler verir.

Gecmisteki olaylara bakarak uzulmek, ilerlemeyi saglamaz. Ancak, gecmis olaylara bakilip ders alinabilir. Yapilan yanlislardan deney cikartilmasi bu yonden saglanabilir. Yirminci yuzyilin basinda cogulcu yonetim gundemleri yazanlarin da ozellikle uzerinde durdugu gibi, kendini ogrenmek bu atilimlarin en onemlilerindendir. Kendini ogrendikten sonra, bir toplum'un kendi benligini ve maya'sini komsularina etkinlikle anlatmasi gerekir. Eger bu yapilmaz ise, toplumlar arasinda pek cok yanlis anlasilmalara yol acilacaktir. Yanlis anlasilmalar ise toplumlarin arasinda sicak savas'a kadar uzanan bir yol'un baslangicidir. Bir toplum'un etkinlikle kendini tanitabilmesi ise, dunya'da konusulan diger dilleri cok iyi bilmesini gerektirir. Boylelikle, araya dilmac koymadan, dogrudan-dogruya diger toplumlarla dusunce alis-verisine girilebilir. Baska bir deyisle, bir toplum'un dunyadaki yerini alabilmesi icin, kendi isini kendi gormesi gerekir. Turk atasozu: "Kurt'a sormuslar, boynun neden kalindir? Karsilik vermis: Her isimi kendim gordugum icin." Dolayisi ile, simdi olaylari baslatmak sirasi Turkistanlilarindir. Bu yonden, kendi oz kaynaklarindaki temel bilgilerle is'e girisebilirler. "Yanlis bilgi, felaket kaynagidir."77

Bir bilgi birimi'nin dogru ya da yanlisligi nasil ve nereden anlasilir? Diger bilgi birimleriyle karsilastirilarak. Bilgi'nin kaynaklari uzerine sirali ve duzenli sorular sorarak. Arastirma'sini yaparak. Temel'ine vararak. Bilgi oyle bir varliktir ki, bilinmeden bilinemez:

Bilgi'yi buyuk ve anlayisi ulu bil; seckin kul'u bu iki sey yukseltir.\ Buna sahit olarak, iste su soz geldi; bu soz'u isit ve bu hususta sozunu kes.\ Anlayis nerede olursa, orasi ululuk kazanir; bilgi kimde olursa, o buyukluk bulur.\ Anlayisli olan anlar, bilgili olan bilir; bilen ve anlayan her vakit dilegine erisir.\ Bilginin manasini bil; bak, bilgi ne der: bilgi'yi bilen insandan hastalik uzaklasir.\ Bilgisiz insan hep hastalikli olur; hastalik tedavi edilmezse, insan cabuk olur.\ Ey bilgisiz, git, hastaligini tedavi ettir; ey mes'ut alim, bilgisizligin ilacini sen soyle.\ Anlayis bir yulardir; insan o'nu elinde tutarsa, dilegine erisir ve butun arzularina nail olur.\ Anlayisin insana faydasi cok olur; insan bilgi bilirse, aziz olur.\ Butun isini-gucunu anlayis yolu ile yap; eline gecen bu zamani israftan bilgi ile koru.78

KAYNAKLAR: