8 Ekim 2002

Yazar ve Dusunurler

Arslan Bulut

Dünyaca ünlü Kazak sair, Muhtar sahanov, "Uygarligin Yanilgisi"nda Büyük Türk Hanligi'nin çöküs sebebini anlatiyor: -Bir Arap hükümdar, Otrar'da dogan Fârâbî'ye, "Benim ülkemi nasil bir gelecek bekliyor?" diye sormus... Fârâbî, bu soruya cevap verebilmesi için hükümdarin bir davet vermesini istemis ve "Size en yakin olanlari tahta yakin oturtun.

Oturma düzenini size yakinlik derecesine göre saglayin. Sayginizdan nasibi az olanlari en sona birakin" demis... Hükümdar, birinci siraya muhtesem giysileriyle en zenginleri, yâni tüccarlari, sonra sirasiyla akrabalarini, mevki sahiplerini, hâkimleri, saray görevlilerini yerlestirmis. Kapiya yakin yerde birkaç tedirgin adam varmis. Digerlerinin onlara tahammül edemedigi de açikça belliymis... "Kim bu insanlar?" demis bilge... Hükümdar, "Yazar, sair takimi" demis, "Kendilerini neredeyse benden akilli saniyorlar..." Bunun üzerine Fârâbî, dâvetin sonunda, yalniz kaldiklarinda cevabini verecegini söylemis ve herkes çekildikten sonra baslamis söze: "Düsündünüz mü hiç, / Neden yikildi, / O kocaman Türk hanligi? / Asil sebebi sudur: / Kalabalik ordulariyla / Düsmani yendigi halde / Yüksek kültürüyle / Durduramadi... / Önemli makamlara / Bezirganlari getirdiniz; / Milletin kaderini / Ellerine verdiniz. / Bezirgan yüksek fiyat verene / Satar herkesi, her seyini... / Bir ülke eger gelistirmezse / Manevi degerlerini / Zamanla kölesi olur / istemese de, / Manen güçlünün... / Maneviyatsiz millet / Tavuk gibidir, / Uçamaz yükseklerde!.. / Ama acimasiz zaman, / Korkunç balyoz vurusunu, / Mutlaka indirecektir / Basiniza, korunun!" Ve bilge, kalbi sizilar içinde sarayi terk etmis... sahanov, Jeltoksan isyaninda, arkadasini korumak ugruna kendisini feda eden bir Kazak kizinin hikayesini anlattiktan sonra haykiriyor:

"Tehlikeyi göze alamayan / Tehlikeye atilmayan herkes / Korkak degildir, / Fakat yok olursa, Tehlikeye atilmak, / Kisilik de yok olur..." Ve yine haykiriyor: "Aydini olmayan millet, ahlâksiz kadin gibidir! Onsuz halk, halk degildir; Aptal bir sürü gibidir..." sahanov, daha sonra Stalin dönemini hatirlatiyor ve "Kanimizi zehirliyordu / Herkes için geçerli olan kural: / 'Karnin tok ve rahat / Uyumak istiyorsan, / Gözlerini tamamen kapat, / Tüm yeteneklerinle, / Önderini göklere yücelt / Kalmayacak hiçbir derdin' / Dalkavukluk yapiyordu herkes. / Ve bu yüzden diktatörlerin, / Manevi önderlere karsi alerjisi vardir. / Belki de bunun sonu yoktur" diyor. Tabiî Türkiye'de çikar grubu olusturmus insanlarin sadece liderlerini degil, liderlerinin yaptiklarini da yücelttigini, üstelik dalkavuklugun sadece Türkiye'deki liderlere degil, Avrupa ve Amerika'nin liderlerine de yöneldigini tespit edersek, bu yüzden kölelesme anlamina gelen küresellesme ve Avrupa Birligi edebiyati ile millet iradesinin nasil yok edildigini, neden dogal bir servet üzerinde otururken halkin açlik tehlikesiyle karsi karsiya kaldigini da anlayabiliriz... sahanov'un belirttigi gibi, "iktidarin bulundugu yerde,/Kaçinilmaz tapmanin tehlikeli virüsü" var... Türkiye ne zaman mi düzelir? iktidara tapinma sona erdigi, tehlikeyi göze alabilen, gerçek aydinlar ortaya çiktigi zaman...