Misket
Misket, ufacık tefecik bir elma türü... Huriye de
Ganizadeler'in ufakcık tefecik şipşirin kızlarının
adı. Huriye, sık sık evlerinin önündeki elma ağacına
tırmanır, yolu gözler; sebep, Osman Efe...
Ankara'nın sayılı efelerinden Osman, genç, yakışıklı,
geniş omuzlu,burma bıyıklı... Huriye'nin gönlü bu
Osman Efe'de. Osman Efe, evin önünden geçiyor; Huriye
atlıyor bahçeye, tırmanıyor misket ağacına. İkisinin
de yüreğinden ılık bir şeyler akıyor. Osman Efe,
Huriye'yi adıyla çağırmıyor hiç, ''misket'' diyor
Huriye'ye.
Yörenin ünlü ağalarından Kır Ağa, bir gün Huriye'yi su
doldururken görüyor çeşme başında. Aradan bir hafta
geçmeden Kır Ağa, Huriye'yi istetiyor. Babası, ''Kır
Ağa, yiğit insandır, malı mülkü yerindedir'' diyerek
Huriye'yi vermek ister. Annesi, Huriye'nin ağzını
arar, fakat Huriye ''ölsem Kır Ağa'ya varmam''
cevabını verir.
Huriye, akşamı zor eder. Bahçeye çıkıp, Osman Efe'nin
yolunu gözler. Uzaktan atını görünce, tırmanıp çıkar
elma ağacına. Durumu bildirir Osman Efe'ye.
Osman Efe, çılgına döner. Kır Ağa'ya haber gönderir,
''Kendini sever, sayarım. Yiğit kişi bellerim.
Yolumdan çekilsin. Sonu iyi olmaz'' der. Haberi Osman
Efe'den Kır Ağa'ya götürenler, bire bin katarak
anlatırlar ''Osman diyor ki, Kır Ağa kim oluyor da
benim yavuklumu alacak. Leşini sararım'' diye...
Kır Ağa, ''Demek dünkü çocuk bize meydan okuyor.
Kendine güveniyorsa karşıma çıksın'' diye Osman Efe'ye
haber gönderir. Tabii haberi götürenler Osman Efe'ye
de bire bin katarak anlatıyorlar. Osman Efe Kır
Ağa'ya, Kır Ağa Osman Efe'ye kinlenir. Sonunda kıran
kırana kavga etmeye, sağ kalanın Huriye'yi yani
Misket'i almasına karar veriyorlar.
Belirlenen gün ve yerde karşılaşıyorlar. Bıçaklar
çekiliyor. Huriye ise durumu merakla bekliyor. Çıkmış
elma ağacı üstüne, yoları gözlüyor. Bir yandan da
Osman Efe için dua ediyor. Osman Efe ise Kır Ağa
karşısında aslanlar gibi dövüşüyor. Kır Ağa birden
duruyor. ''Benimle böylesine boy ölçüşen yiğide, ben
kıyamam. Koç olacak kuzuya bıçak çekemem. Vur bıçağını
bağrıma. Misket senin olsun'' diyor. Osman Efe önce
şaşırıyor, sonra oda bıçağını yere atıyor ve koşup
ellerine sarılıyor Kır Ağa'nın.
Kadın-kız da yollara dökülmüş uzaktan görünen
kalabalığı bekliyor. Misket ise çıktığı elma ağacında
duramıyor heyecandan. Daldan dala geçip, gelenleri
seçmeye çalışıyor. Derken kalabalık yaklaşır, önde Kır
Ağa, arkasında kalabalık. Gözleri Osman'ın arıyor,
göremiyor. Birden başı dönüyor, gözleri kararıyor,
tepe üstü ağaçtan aşağı düşerek cansız yere yığılıyor.
Çok geçmeden kalabalık elma ağacına ulaşınca, bir
feryattır kopuyor. Osman Efe, sığmıyor oralara.
Kadınlar kızlar perişan. Misket kızın yani Huriye'nin
hikayesi dilden dile dolaşıp türkü oluyor.
Kaynak:
Yaşar Özürküt
Türkülerin Dili
Ankara Kültür Kurumu Yayınları
Stockholm 1987