GET GEL ELLİ

Olayı anlatan: Abdullah şekeroglu

Okul yıllarımda her çocuk gibi benim de bir bisikletim
olsun istemiştim. Ama neredeeee?

Almaya gücümüz yetmedüğü içün, arhadaşım Metin
Güleç'le her fırsatta bisiklet kiralıyor, bi o gadar
da, geç götürdüğümüz içün Veysel abeden dayah yeyidük.
Haksız da degüldük çünkü Veysel Abenin dükkanıyla,
Hacının dükkanının arası. Bu günkü ölçüm ile en fazla
yüz metre gadar.

Ne zaman Veysel Abeye :

-Abe nere gidek gelek? Desek,gafası ögünde bir yandan
elindeki patlah şamreli ögündeki sitile sohup çıhari,
bir yandan da:

-Hacıya get gel elli guruş, deyidi.

Neyse; bu bele devam edemezdi. çünkü Hacı'ya gide gele
cepte para galmidi.

Bi gün ahşam yemeginde anamin güleç yüzlü bi aninda
bahan bisiklet almasini aksi taktirde intahar
edebilecegimi söyleyerek anama şantaj yaptim. Tabi
yemedi.

Bu kez bi gutu espirin içerek intaharı
gerçekleştürdüm.

Zavallı anam her şeye dayanır ama bi tane oğlu
Abdullah'ın tırnağının taşa değmesine dayanamazdı.
çoğu zaman sofradan aç galhar yemez bize yedürürdü.Hal
bele olunca anam köşeye sıhıştı. şantaj başarılı
geçmişti. Yıl sonunda teşekkürname alırsam bahan
bisiklet alacağını söyleyerek bülöfüme garşılıh verdi.

Artıh her şey yıl sonunda teşekkür getürmeye galmıştı.

Bu da tutmadı!.. çünkü zuvahlarda erçellik yapmahdan
ders çalışmaya vakit yohdu. Ama ne pahasına olursa
olsun o bisikleti almalıydım

Yıl sonu gelip çattı her şe tamam teşekkür yoh.
Paradan da satilmi nedem. Hemen saksıyı çalıştırdım,
ince bir polim düşündüm. Aklıma adliyenin önünde
dilekçe yazan arzuhalciler geldi. Onlara parayla
teşekkürname yazdurup dibine de patatesle bi mühür
çahduğum gibi doğru anamın yanına.

Bu sefer duttu.

Benim de bisikletim olmuştu. artik diledigim gadar
Haci'ya gidip gelebilürdüm.



Kaynak: Konuşan Elaziz Dergisi